4.4 milyar yıllık magma okyanusunun kalıntıları ortaya çıktı

York Üniversitesi’nden Yapılan Araştırma, Gezegenin Manto Katmanında 4.4 Milyar Yıl Öncesine Ait Magma Denizlerini Ortaya Çıkardı

Toronto’daki York Üniversitesi’nden gezegen fizikçisi Charles-Édouard Boukaré liderliğinde yürütülen bir araştırma, derin mantoda her zaman bir magma denizi oluştuğunu, gezegenin kristalleşmesinin nereden başladığına bakılmaksızın ortaya koydu. Bu erimiş yapı, günümüzde mantoda sismik dalgaların yavaş geçtiği gizemli “büyük düşük kayma hızına sahip bölgeler” (LLVP) olarak bilinen anormallikleri açıklayabilir. Bu bölgelerin, okyanus kabuklarının kalıntıları mı yoksa 4.4 milyar yıl öncesine ait magma denizleri mi olduğu uzun süredir tartışma konusu olmuştur.

Boukaré, elde edilen bulguların Dünya’nın geçmişi hakkındaki anlayışımızı büyük ölçüde değiştirebileceğini belirtti ve “Bu, çekirdek ile manto arasındaki ısı iletimini etkileyebilir. Hatta tektonik plakaların konumunu bile değiştirebilir” ifadelerini kullandı.

Yeni model, jeokimyasal verilerle sismik ölçümleri bir araya getirerek Dünya’nın katılaşma sürecini simüle etti. Özellikle bazı iz elementlerin magmada kalma eğilimleri, mantonun ne zaman ve nasıl katılaştığını anlamak için kritik rol oynadı.

Model, yüzeyde ince bir katı kabuğun oluşup daha sonra mantonun derinliklerine batmasıyla başlayan sürecin, demir oksit açısından zengin ve düşük erime noktasına sahip katıların tekrar eriyerek mantonun dibinde kalıcı bir eriyik bölge oluşturduğunu gösterdi.

Araştırmacılar, bu magma denizinin gezegenin bugünkü davranışlarını bile etkileyebilecek kadar derin bir “hafıza” taşıdığını vurguluyor. Boukaré, “Eğer gezegenin ilk koşullarını anlayabilirsek, zaman içinde nasıl evrileceğini de tahmin edebiliriz” diyor.

Bir sonraki aşamada, modelin daha fazla iz element ile geliştirilmesi planlanıyor. Ayrıca, benzer bir senaryonun Mars gibi diğer kayalık gezegenlerde de geçerli olup olmadığını araştırmak da bilim insanlarının gündeminde. Boukaré’ye göre, bu “magma okyanusu” sadece Dünya’ya özgü bir olgu olmayabilir.

Related Posts

En eski devlet bilgisayarı, uzayın derinliklerinde çalışmaya devam ediyor

Voyager 1 ve 2’nin üzerinde yer alan bilgisayarlar, neredeyse yarım yüzyıldır çalışıyor. Yavaş işlemciler ve sınırlı bellekle çalışan bu sistemler, modern teknolojinin ulaşamayacağı bir kararlılıkla görevlerine devam ediyor.

Mars’tan gelen yeni harika: Perseverance’tan 360 derecelik panoramik fotoğraf

NASA’nın Mars gezgini Perseverance, Mastcam-Z kameralarıyla çekilen ve 360° görüş sunan en net panoramalardan birini gönderdi.

Dünya genelinde yollarda an itibarıyla 1,64 milyar araç var! Şaşırtıcı olan: Her 10 araçtan biri bu marka…

Rakamlar dudak uçuklatıyor: Dünya yollarında şu anda 1,64 milyar araç dolaşımda. Ancak asıl şaşırtıcı olan, bu devasa pastadaki pay dağılımı. İstatistiklere göre, yollardaki her 10 araçtan biri, tek bir markanın imzasını taşıyor.

Türkiye’de hangi bölgeler tsunami riski altında?

Türkiye’nin 8 bin 300 km’den uzun kıyı şeridinde tsunami riski görülmeyen hiçbir deniz yok.

Toplantı odalarında kargaşaya ve zaman kaybına son

Panasonic PressIT, toplantılarda kablo karmaşasına ve zaman kaybına son vermek için tasarlanmış bir görüntü aktarma sistemi. Tek tuşla ekran paylaşmayı sağlayan bu sistem yüksek çözünürlüklü görüntü aktarımı yapabiliyor. Peki bakalım, bu sistemin detayları ve kullanım senaryoları neler? İnceledik!

Japonlar üretime başladı: 2 nanometre, teknolojide dengeleri değiştirecek

Japonya, yarı iletken teknolojisinde çığır açacak bir sürece adım attı. Ülkenin önde gelen çip üreticilerinden Rapidus, 2 nanometre üretim sürecine yönelik test üretimini resmen başlattı.